3 Temmuz 2015 Cuma

Van Gezisi ( beşinci ve son bölüm)



Oteldeki son gecemde yatmaya hazırlanıyordum ki, penceremden içeri bir müzik süzülmeye başladı, hemen sokak giysilerimi giyip, fotoğraf makinemi alarak aşağıya indim. Amatör bir grup olan Denge Meyman otelin çok yakınında, sokakta türküler söylüyordu. Grubun videolarına internette rastlamıştım, ellerindeki otantik müzik aletleriyle, daha çok ritme dayalı, güzel bir müzik yapıyorlar. Tek bir müzik aleti ve insan sesi kullanıyorlar. Çevrelerine toplananların arasına karıştım, bir kaç fotoğraf çektim, ufak konserin ardından ricamı kırmayıp bana poz verdiler.


Bir kaç not:
Beşyol'dan Gevaş'a sabah 7:00 de başlayan otobüs seferleri var. Otobüsler iki saat arayla, ücreti 4,5 TL
Şehir merkezinde taşıma ücreti her yere 1,5 TL
İskeleden hafta sonları sabah saatinde Akdamar Adası'na feribot çalışmakta.

Bir rica:
Şehir merkezinde daha çok ve çeşitli hediyelik eşya satan yerler olabilir.


Van'a hiç bir ön yargıyla gitmedim. Dört günün sonunda, İstanbul'a dönerken, gördüklerim, duyduklarım, sohbetler, tadına baktıklarım... her şeyi düşündüğümde iyi ki gitmişim diyordum. Her sokakta güvenle dolaştım, halkın saygılı ve yardımcı tavırlarından çok mutlu oldum. Bazen bir yeri bulmak için sağa sola bakarken, ben sormadan da, bana yardımcı oldular. Fotoğraf çekmek istediğimde çoğu kişi kabul etti. Kadınlar biraz mesafeliydi, bazıları göz teması bile kurmuyordu, belki yaşadıkları toplum gereğiydi.



İsimleri vermeden sohbetlerde bana aktarılanları size de aktarmak isterim:

Taksi şöförü A. 30 yaşındaydı, 8 kardeştiler, 4 kız, 4 erkek. Erkeklerin bir kısmı ilkokul, bir kısmı ortaokulu okumuş, kızlar okuma yazma kursuna gitmiş. Beş katlı bir evde oturuyorlar, ev kendilerinin.

B. üniversite mezunu ama burada verilen eğitimin yetersiz olduğunu söylüyor.

C. ilkokula kadar tek kelime Türkçe bilmiyormuş. O da verilen eğitimin eksikliğini dile getirdi. Liseye geldiğinde çarpım tablosunu tam olarak bilmiyormuş.

D. Liseyi bitirmiş. Ne olursa olsun üniversite okumak istiyor. Açık Öğretim için çalışma yapıyor.

E. Yeni neslin çok çocuk istemediğini söylüyor, onlar sadece iki kardeş.

F. İlahiyat Fakültesi'nde okuyor, sorgulayan, körü körüne inanmayan, kafasının içi pırıl pırıl, bilinçli bir genç.

G. İnsanların bize karşı ön yargılı olmalarına üzülüyoruz diyor, ama biz de kendimizi iyi tanıtamadık diyerek öz eleştiri yapıyor.

H. Depremden sonra toplanan paralara ne olduğunun farkındayız; buraya  durumu çok iyi olmasa da, iğne gönderenden Allah razı olsun diyor.

K. Devlet buraya hiç bir şey yapmadı diyemeyiz ama temel atıp öylece bıraktıkları var. İnsanlar buraya büyük yatırım yapıldığını sanmasın, başka bir şehre yapılan yatırımın beşte biri buraya yapılsa razıyız diyor.

Size sohbetlerimden bazı cümleler aktardım. Çoğu kişinin sıkıntısı, işsizlik, eğitim ve önyargılardı. Konuştuğum bazı kişilere blog sayfamın adresini verdim, o kişiler harflerle onları tanımladığımı görüp yanlış anlamasınlar. Hepsi benim gözümde değerli bireyler, böyle ifade etmem sadece isim yazmamak adınadır. Van'dan mutlu ayrılmamı sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum. Gevaş'ta fotoğraf çekerken rastladığım, eve döndüğüm için beni eve yemeğe götüremediğine çok üzülen, fotoğrafı bende saklı teyzenin ellerinden öperim. Dönüş uçağında, Van maceramı ve çektiğim fotoğrafları paylaştığım, duygulanıp bana sarılıp ağlayan genç kıza da sevgilerimle... Hepiniz var olun...


                                         İstanbul'a iniş, uçağın penceresinden çektiğim fotoğraf...

https://youtu.be/6e1LRM4_-Dk


Hiç yorum yok: